
Sonunda! Ironhand Records’un bize sunduğu, Doğu ve Batı müziğinin gerçek bir başyapıtı olarak kabul ettiğim “Chettini and the Turkish Trio – Oriental Soul” albümünün yeniden yayımlandığını duyurmaktan büyük heyecan duyuyorum. Bu olağanüstü eser, ilk olarak 1972’de piyasaya sürülmüştü, ve şimdi bu müziğin 53 yıl sonra yeniden hayat bulması gerçekten muhteşem bir olay. Bu albüm, Çetin Bükey olarak da bilinen Chettini’nin macera dolu ve göçebe ruhunun bir kanıtı gibi. Onun hem Türkiye’de hem de Birleşik Krallık’ta uzanan eşsiz kariyeri, müzikteki sınırları aşan ve evrensel bir dil konuşan vizyonunu gözler önüne seriyor.
Çetin Bükey’in Müzikal Yolculuğu: Türkiye’den Dünya Sahnelerine
Çetin Bükey’in müzikal yolculuğu Türkiye’de başladı ve kısa sürede ülkenin canlı müzik sahnesinde önemli bir figür haline geldiğini görüyoruz. O, müzikal mirasımızın “gizli kalmış kahramanlarından” biri olarak anılıyor. Yıllarca ağabeyi, meşhur “Samanyolu” şarkısının bestecisi Metin Bükey ile Türk filmleri için müzikler bestelediğini biliyoruz. Bu dönemde, Çetin Bükey’in eserleri Berkant ve Belkıs Özener gibi usta isimler tarafından seslendirildi. Ayrıca, Türk psychedelic folk-rock müziğinin ikonik ismi Barış Manço’ya da eşlik etti. Türkiye’deki kariyeri boyunca, doğu, batı ve melez müzikal deneylere gerçekten tutkuyla bağlıydı.
Bükey’in maceraperest ruhu onu Birleşik Krallık’a taşıdı ve burada müzikal kariyerine büyük fırsatlarla devam ettiğini görüyoruz. Bu fırsatlardan biri, Doğu kültürüne hayranlık duyan George Harrison ile canlı bir jam session yapma şansıydı. Dahası, 1973’te yayımlanan Barbra Streisand’ın “Barbra Streisand…And Other Musical Instruments” albümünde özel bir yer aldı. Sadece albümle sınırlı kalmayıp, Streisand ile çeşitli televizyon programlarında canlı performanslar da sergiledi. Bu işbirlikleri, onun kıtalararası farklı müzikal manzaralara kolayca uyum sağlama ve katkıda bulunma yeteneğini açıkça gösteriyor.
Oriental Soul‘un Yeniden Doğuşu: Zamansız Bir Harman
“Oriental Soul” albümü, Çetin Bükey’in en dikkat çekici eseri olarak kabul ediliyor. Aslen 1972 yılında Fransa’da yayımlanan bu albüm, tam 53 yıl sonra Ironhand Records tarafından hem sınırlı sayıda plak olarak hem de çeşitli dijital platformlarda yeniden dinleyicisiyle buluştu.
“Oriental Soul” albümü, Chettini’nin müzikal vizyonunun adeta bir kanıtı. Albüm, soul ve cazın büyüleyici bir harmanını, psychedelic öğelerle birleştirerek sunuyor. Doğu’nun Batı ile buluştuğunda ve tek bir ruhun dünyalar arasında bir köprü kurduğunda ortaya çıkan güzelliğin güçlü bir hatırlatıcısı bu albüm.
Yeniden Basımın Detayları:
Albümün yeniden basımına dair öğrendiklerim, bu projeye ne kadar özen gösterildiğini gösteriyor:
- Sınırlı Sayıda LP: Plak baskısı yalnızca 500 adetle sınırlı tutulmuş. Bu da onu gerçekten özel bir koleksiyon parçası yapıyor.
- Üstün Ses Kalitesi: Albüm, üstün bir yeniden mastering ile daha iyi bir sese sahip. Bu, bana müziği daha taze ve sürükleyici bir deneyimle dinleme fırsatı sunuyor.
- Kapsamlı Albüm Notları: Vinyl baskısı, Çetin Bükey’in oğlunun babası için yazdığı bir tanıtım yazısı ile başlıyor. Ayrıca, arşiv fotoğrafları ve “zihin açıcı bir külliyat” da içeriyor. Bu notlar, Bükey’in mirasına dair derinlemesine bir bakış sunuyor.
- Dijital Erişilebilirlik: Daha geniş bir kitleye ulaşması için albümün iTunes, Spotify ve YouTube gibi tüm büyük dijital servislerde de yer alması harika bir adım.
Çetin Bükey’in “Oriental Soul” ile bize sunduğu mirası, her bir notada, her bir ritimde ve her bir melodide yaşamaya devam ediyor. Bu albüm, kültürel köprüler kurmaya ve müzikal sınırları aşmaya adanmış bir hayatın, sanatı aracılığıyla evrensel bir dil konuştuğunun daimi bir hatırlatıcısı benim için.
