Cazkolik, her yıl olduğu gibi bu yıl da caz ve blues dünyasında iz bırakan albümleri titizlikle seçti. Müzik yazarları, eleştirmenler ve programcıların oylarıyla şekillenen bu liste, 2025’in ruhunu yansıtan en etkileyici çalışmaları bir araya getiriyor.
Cazın yenilikçi seslerinden usta yorumlara, blues’un derinliklerinden deneysel çalışmalara uzanan bu seçki, sadece bir yıl sonu özeti değil; aynı zamanda zamanın müzikal belleği.
🎧 Yeni keşiflere açıksan, bu liste tam senlik!
Cazın bugünü, yarını ve ruhuna dair bir yol haritası
Benim için 2025, yani cazın özüne döndüğü ve sınırlarını genişlettiği bir yıl oldu. Müzisyenler sadece notalarla değil, kökleriyle, hayaletleriyle, coğrafyalarıyla da konuştu. Müzisyenler geçmişle gelecek arasındaki titreşen hatla sürekli temas içinde oldular. Caz, gerçekten bir tarzdan çok bir bilinç hâliydi — ve 2025’in caz üretimleri, cazın bir kez daha bunu net ortaya koyduğunu gösterdi.
Her yıl olduğu gibi Cazkolik Best Of listesi için hazırlanırken heyecanımı tutamıyorum. Yıl boyunca dinlediğim albümler içinde “bu kesin listeye girmeli” dediğim üretimler var.
Bu eserlere bakarak cazın bize ne söylediğini, cazın bizden ne istediğini ve cazın yeni hangi yolları işaret ettiğini bir harita gibi çizmeye çalıştım.
2025 bize, cazın en çıplak hâliyle bile bir müzik evreni kurabileceğini gösterdi.
Çünkü artık müzik büyük patlamalarla değil, küçük, kusursuz ve yoğun döngülerle dünyayı anlatıyor.
Caz, 2025’te adeta kulağımıza fısıldadı: “İnsanın ruhu teknolojiyle değil, ritimle iyileşir.”
Bu yılın en çarpıcı dönüşümlerinden biri, kadın müzisyenlerin cazın estetik omurgasını belirleyen başlıca güç hâline gelmesiydi.
Benim gözümde kadın cazcılar artık sadece kadın cazcılar değil daha net bir ifadeyle 2025’in estetik caz mimarları.
Cécile’in teatral ironisi, Linda’nın mimari kompozisyonları, Yazz’ın Ortadoğu’yu kozmik bir caz evrenine dönüştüren vizyonu…
Bütün bunlar bana 2025’i, tereddütsüz “kadınların caz yılı” olarak ilan ettirdi.
Her zaman gördük: Cazın sınırı yok!
Sadece henüz az gidilmiş yollar var, yani cazın keşfedilecek güzergahları var.
Üretilen müzikler kolay olsun diye değil, zihin açsın diye var.
Dinleyiciyi zorlayan her seda, cazı bir adım ileri taşır.
Bu ses, cazı bir adım daha ileri götürür.
Ben de bu listemde yer alan seslerin cazı bir adım ileri taşıdığını hissediyorum.
Bir yandan köklerinden beslenen, bir yandan dijital çağın bütün araçlarını yeniden anlamlandıran bu müzik, modernliğin köksüz bir boşluk değil, yeniden keşfin sürekliliği olduğunu bize hatırlatıyor.
Ve evet, caz dijitalleşiyor…
Ama asla duygusuzlaşmıyor.
Ritim hâlâ insan; tını hâlâ beden; tekrar hâlâ bir çeşit ibadet.
2025 cazında beni en çok etkileyen şey, bir “işitsel dönüşüm”den çok, bir bilinç dönüşümü olması.
Bu yıl caz, sadece notaların değil: coğrafyanın, kimliğin, tarihin, acının, coşkunun, ritüelin, göçün, yalnızlığın ve kalabalığın müziği olduğunu yeniden gösterdi.
Ve belki de en önemli şey şuydu:
Caz, çağın nabzını tutmaz; çağın nabzını yeniden ayarlar.
2025, bunu bütün açıklığıyla ispatladı.
İşte karşınızda benim için yılın en değerli 26 albümü.
Best of 2025 / Yabancı Caz (Sıralı)
01 Ambrose Akinmusire “honey from a winter stone” (Nonesuch Records)
Ambrose’un solo trompetle kurduğu bu çıplak, meydan okuyan ve yoğun atmosfer, enstrümanın sınırlarını yeniden çiziyor. Savunmasızlıkla güç arasında gidip gelen bir ses evreni; hem teknik hem duygusal açıdan yılın en önemli çalışması.
02 Trio Of Bloom “Trio Of Bloom” (Pyroclastic Records)
Minimalist estetikle modern dokunuşu güçlü bir şekilde birleştiren bir trio. İç içe geçen ritmik ve melodik fikirler, pürüzsüz bir kolektif bilinç yaratıyor.
03 Kamasi Washington “Lazarus” (Sony Music)
Washington yine büyük düşünüyor: epik anlatı, orkestral genişlik ve spiritüel cazın güncel manifesto hali. Bu albüm, Kamasi’nin “vizyoner” etiketini hak ettiğini bir kez daha kanıtlıyor.
04 Linda May Han Oh “The Glass Hours” (Biophilia Records)
Hem kompozisyon hem vocal–instrumental bütünlük açısından yılın en rafine işlerinden. Linda’nın kişisel hikâyesi, sofistike armonilerle birleşerek çok katmanlı bir evren kuruyor.
05 Joshua Redman “Words Fall Short” (Blue Note Records)
Redman burada kelimelerin yetmediği duyguları sakince çözüyor. Tonunun olgunluğu ve melodik ekonomisi, albümü zarafet üzerine kurulu bir anlatıya dönüştürüyor.
06 Brad Mehldau “Ride Into The Sun” (Blue Note Records)
Mehldau yine kendi kozmolojisinde dolaşıyor: klasik, rock ve cazın kesiştiği noktada düşünceli, pürüzsüz ve zeka dolu bir yolculuk.
07 Brandee Younger “Gadabbout Season” (Verve Records)
Arp modern cazdaki yükselişi Younger ile yeni bir zirve görmüş durumda. Funk, soul ve çağdaş caz dokuları ustalıkla harmanlanıyor.
08 Charles Lloyd “Figure In Blue” (Blue Note Records)
Lloyd’un 80 yaşını aşmış olgunluğundan damlayan her nota, hem bilgelik hem kırılganlık taşıyor. Zamansız bir sanatçının zamansız kaydı.
09 Maria Chiara Argirò “Closer” (Inovative Leisure)
Elektronik ve akustik tınıların hassas dengesiyle örülü, atmosferik bir albüm. Argirò’nun bestecilik vizyonu burada daha da belirginleşmiş.
10 Cécile McLorin Salvant “Oh Snap” (Nonesuch Records)
Salvant yine teatral, yine sınır ötesi. Modern vokal cazın en yaratıcı anlatıcısı olarak risk almayı sürdürüyor.
11 GoGo Penguin “Necessary Fictions” (XXIM Records)
Manchester üçlüsü, elektronik dokunuşlarla yeni bir ritmik matematik yaratıyor. Hız, minimalizm ve melodik zarafet ustaca birleşiyor.
12 Amaury Faye “Rust” (Clearway Prod.)
Faye’nin piyanoda kurduğu melankolik anlatı, Avrupa cazının lirik geleneğini güncelliyor. Zarif ve içe dönük bir kayıt.
13 Mary Halvorson “About Ghosts” (Nonesuch Records)
Halvorson’un gitar dili hâlâ benzersiz: bükülen harmoniler, keskin melodiler ve soyut hikâyeler. Caz avant-garde’ının en güçlü temsilcilerinden biri.
14 Kenny Barron “Songbook” (Artwork Records)
Barron burada ustalığının özünü, yalın ama kusursuz yorumlarla sunuyor. Modern caz piyanosunun yaşayan hafızası.
15 Mulatu Astatke “Mulatu Plays Mulatu” (Strut Records)
Ethio-jazz’ın kurucusu kendi mirasına geri dönüyor. Gelenek, groove ve modernlik arasında kusursuz bir denge.
16 Myra Melford, Michael Formanek Ches Smith “Splash” (Intakt Records)
Doğaçlama ile kompozisyonun sınırlarının eridiği cesur bir üçlü albüm. Fikir yoğunluğu yüksek, ritmik açıdan şaşırtıcı.
17 Aruán Ortiz “Créole Renaissance” (Intakt Records)
Ortiz burada Karayip köklerini çağdaş avant-garde ile buluşturuyor. Ritim açısından çok katmanlı, kültürel açıdan zengin bir manifesto.
18 Amina Claudine Myers “Solace of the Mind” (Red Hook Records)
Soul, gospel ve free jazz dokularını bir araya getiren derin ruhlu bir çalışma. Myers’ın sezgisel piyano dili öne çıkıyor.
19 Christer Bothén “L’Invisible” (Thanatosis Produktion)
Afrika ve İskandinav geleneklerinin benzersiz bir buluşması. Bas klarnetin koyu tonu albüme meditatif bir çekirdek kazandırıyor.
20 Yazz Ahmed “A Paradise in the Hold” (Night Time Stories Records)
Orta Doğu armonileri ile modern cazı sentezleyen Ahmed, yine sınırları kaldırıyor. Renkli, cesur ve vizyoner bir kayıt.
21 Yuchtet “Earworm” (Future Imperfect)
Deneysel elektronik ile caz arasında cesur, keskin ve genç bir ifade. Ritimler hipnotik, melodiler provokatif.
22 Lafayette Harris Jr. “All In The Good Time” (Savant Records)
Geleneksel caz piyanoculuğuna adeta bir sevgi mektubu. Swing’in sıcaklığı ve nostaljik tınıları öne çıkıyor.
23 Dabin Ryu “Trio” (Endectomorph Music)
Dabin Ryu’nun piyanoda kurduğu duygusal açıklık, modern cazın lirizmine yeni bir tazelik katıyor. Trio iletişimi çok güçlü.
24 Chicago Underground Duo “Hyperglyph” (International Anthem)
Chicago’nun avangard damarını doğrudan damarına veren sert, deneysel bir albüm. Enerji yüksek, yapı kırıcı.
25 Vincent Meissner “Eigengrau” (ACT Music)
Genç Alman piyanist, çağdaş cazın minimalist–ritmik eğilimlerini sofistike bir dille işliyor.
26 Jake Baldwin “Vanishing Point” (Shifting Paradigm Records)
Hassas bir trompet tonu, gizemli atmosferler ve güçlü melodik yazım. Adından çok söz ettirecek bir kayıt.
